Dijital Dönüşümün Portföy Yönetimine Yansıması
İnfina Yazılım Analiz ve İş Geliştirme Direktörü Zekeriya Yaşar, Kurumsal Yatırımcı Dergisi yeni sayısında “Dijital Dönüşümün Portföy Yönetimine Yansıması” başlıklı yazıyı kaleme aldı.
Bankacılık sisteminde, dijital bankalar ve açık bankacılık gibi net örneklerini gördüğümüz dijital dönüşümün, portföy yönetim sektöründe de kendisini iyiden iyiye hissettirdiği bir döneme girmiş bulunuyoruz. Uzaktan müşteri edinimi, API teknolojisiyle kurumlar arası artan entegrasyon, yaygınlaşan robo danışmanlık hizmetleri gibi gelişmeler, portföy yönetim şirketlerine (PYŞ) yeni iş modelleri geliştirme imkanı yaratmaktadır. Bu gelişmeleri fark ederek hızla dönüşümlerini başlatan PYŞ’ler, daha geniş kitlelere hizmet vermeyi hedeflemektedir. Böylece daha küçük birikim sahibi yatırımcılara da dijital portföy yönetim hizmeti sunulabilecektir.
Yeni iş modelleri hangi alt başlıkları kapsıyor?
Gündemde olan yeni iş modelleri ile;
- Online müşteri edinimi ile fiziksel temas gerekmeden yeni hesaplar açılabilecek,
- Gelişmiş robo danışmanlık ürünleri ile makine öğrenmesi gibi teknolojiler kullanılarak yatırımcılara kişiselleştirilmiş yatırım hizmetleri sunulabilecek,
- Yatırım temaları bazında model portföyler oluşturularak, değişik yatırım tercihlerine ve ihtiyaçlarına uygun hizmetler tanımlanabilecek,
- Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin, sermaye piyasaları hizmetlerini de müşterilerine sunmaları mümkün olacak,
- Yatırımcıların portföylerini mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak izleyerek birikimlerinin güncel durumunu takip etmelerinin önü açılacak,
- Yatırımcılarla daha yakın etkileşim kurularak kişiye özel pazarlama aktiviteleri yapılabilecek,
Bu durumda PYŞ’ler ne yapmalı?
- Hızla artması beklenen yatırımcı ve fon sayısının verimli bir şekilde yönetilmesi için gerekli teknoloji yatırımlarının yapılarak dijitalleşme süreçlerinin tamamlanması gerekmektedir. Bunun için belli adımların atılması gerekmektedir:
- Öncelikle, operasyon birimleri gerekli otomasyon teknolojilerine geçiş yaparak “işi yapan” konumundan “kontrol eden” konumuna evrilmelidirler. Böylece operasyonel yükleri ve riskleri azalacaktır.
- Uzaktan müşteri edinimi ile mobil uygulamalar üzerinden kolay ve hızlı bir şekilde kurum ve saklama hesaplarını açıp sözleşme onaylarını alabilecekleri yapıyı bir an önce kurmaları gerekmektedir.
- Son olarak, dijital varlık yönetimi süreçlerini hızlıca uygulamaya alarak müşterilerini yenilikçi hizmetlerle buluşturmalıdırlar. Bu hizmetlere örnek olarak kullanımı kolay ve kişisel yatırım ihtiyaçlarına otomatik çözümler sunabilen robo danışmanlık ürünleri gösterilebilir.
Saklama kuruluşlarına ne düşmektedir?
- Sürecin en önemli bacaklarından birini oluşturan saklama kuruluşlarının bu sürecin tam merkezinde yer alacağı ön görülmektedir. Dijital saklama kuruluşu olarak adlandırılan bu kurumlarda, işlemler tamamen online ortama taşınacak ve ekosistemdeki tüm paydaşlarla entegrasyon sağlanarak operasyonel yükler minimize edilecektir.
- Örneğin, tüm fonlar saklama kurumları üzerinden alınıp satılabilecek, işlemler de aracı kurumlara yine saklama kurumları üzerinden iletilebilecek; operasyon, saklama ve PYŞ arasındaki günlük mutabakat online olarak otomatik bir şekilde sağlanabilecektir.
- Ayrıca, ilerleyen dönemlerde saklama hizmetlerinde blokzincir teknolojisinden de faydalanılabileceğini söylemek mümkündür.
- Özetle belirtmek gerekirse;
- Geç kalanın oyun dışı kalacağı bu dijital dönüşüm sürecinde artık dijital saklama kuruluşu, dijital aracı kurum, dijital PYŞ gibi kavramları çok daha fazla duyacağımız ve portföy yönetim hizmetinin tabana yayılacağı bir dönem bizi bekliyor. Biz, İnfina Yazılım olarak bu değişimi görüyor, yazılımlarımızı tüm ekosistemi kapsayacak şekilde geliştiriyor ve teknolojimizi bu değişimin tam kalbine koyuyoruz.
- Gelecek, İnfina ile gelecek...
Derginin tamamını buradan görüntüleyebilirsiniz.