İnfina Blog

Sermaye Piyasalarında Uzun Vadeli Yatırım Stratejisi

Sermaye Piyasalarında Uzun Vadeli Yatırım Stratejisi

1993 yılında hisse senedi piyasasında çalışmaya başladığımda o dönemki patronum şirkette yeni başlayan biz gençlere tek bir yatırım tavsiyesi vermişti. “Her ay maaşınızın % 5–10'u arasında bir rakamı bir veya 2 şirketin hisse senedini biriktirmek için kullanın.” Bu tavsiyeye en uzun uyan arkadaşımız 4 ay dayandı, sonra piyasa hareketlerine göre alıp satmaya, farklı hisseleri almaya, kısacası en sevmediğim sermaye piyasası terimi olan “oynamaya” başladı.

Geçenlerde aklıma bu tavsiyeye uysaydım ne olurdu diye bakmak geldi. Eğer o tavsiyeye uysaydım bugün 3 milyon TL gibi bir varlığa sahip olabilirdim, ki yatırımı 2010 yılında kesmiş olsam dahi. Başka bir çalışma daha yapmak istedim. Bugün 2003 yılında çalışma hayatına başlayan, 38–40 yaş aralığında olan biri her ay bugünün parası ile 250 TL ile (sigara içen birinin aylık sigara parası) yatırım yapsa, tek bir hisse senedi alsa (örnek olarak Ereğli hisse senedini aldım), enflasyon ile eşit faiz kazansa, ve dolar alsa bugün kaç lirası olacağını hesapladım. Bu hesaplamada temettü gelirleri ile yeni hisse almadım, bu parayı yediğimizi varsayalım. Birikim tutarı olan 250 TL’yi Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı enflasyon endeksi ile indirgedim.

1/10/2018 itibariyle sonuçları aşağıda görebilirsiniz.

Toplam değerlenmemiş birikim: 22,257

Enflasyon kadar değerlense: 47,500

Dolar yatırımı: 72,488

Ereğli hisse senedi (temettüler hariç): 243,270

Bu değerlemeyi farklı hisse senetleri ile yaptığımızda çok daha yüksek değerler elde ediyoruz. Asıl bakılması gereken bu sürecin 20–30 yıla yani normal bir çalışma süresi sonuna uzattığımızda elde

edeceğimiz değerlerin çok yüksek rakamlara ulaşma olasılığıdır.

Bu noktada aşağıdaki 2–3 ana kuralın uygulanması gerekli

  1. Her ay enflasyon ile değerlenmiş eşit tutar yatırıma dönmeli
  2. Mümkün ise maaş artışı ile bu değer aynı oranda artmalı
  3. Gelir olmadığı dönemde ek alım yapılmamalı ama satış da yapılmamalı
  4. Tüm sermaye arttırımlarına katılınmalı, temettüler mümkünse üzerine eklenmeli
  5. İki veya 3 bilançosu kuvvetli geleceği olan farklı sektör hisse senedi eşit tutarda alınmalı,
  6. Ayda bir şirket değerlendirilmeli ve sistematik bir sorun yoksa hisse senedi değiştirilmemeli. Sanayi ve üretim sektörü öncelikli olmalı.

Bütün bunları niye anlattığıma gelirsek, emeklilik dönemi gelmeden rahat etmek, belirli bir varlığa erişerek hayatının bir dönemini rahat geçirmek isteyen biri, bugünden belirli bir miktarı hisse senedine yatırmalı OYNAMAMALI. Hisse senedi yatırımı gerçekten bir varlık birikimi olarak değerlendirildiğinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hem kişisel hem de ulusal varlığa katkı olacaktır. Çalışma hayatına yeni giren gençlerin bunu değerlendirmeleri gerekli diye düşünüyorum, eskiler de geç kalmış değil.

Fintech, dijital dönüşüm ve finansal okur-yazarlık hakkındaki diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Burak Arslanpay
İnfina Yazılım A.Ş.
Genel Müdür Yardımcısı