İnfina Blog

Yapay Zeka Varlık Yönetimini Yeniden Şekillendiriyor

Yapay Zeka Varlık Yönetimini Yeniden Şekillendiriyor

Sohbet Robotlarının müşterilerinizin yatırımları ile ilgili gönderdikleri maillere cevap verdiklerini, yazılımların en son haberleri, ekonomik verileri ve akademik makaleleri tarayarak detaylı yatırım raporları hazırladıklarını hayal edin. Bu durum size varlık yönetimi ile ilgili bir bilim-kurgu gibi görünebilir.

Ancak bu durum, çok büyük miktarda veriyi yıldırım hızıyla işleyip, yorumlayabilen ve hızla büyüyen yapay zeka (AI) tarafından desteklenen finansal teknolojilerin (fintech’in) öncü noktasıdır.

Yapay zeka teknolojisi geliştiricileri; yapay zekanın, finans sektörünü yeniden şekillendirmeye hazırlandığını belirtiyor.

Yaşanan bu teknolojik gelişmeler sektör içerisindeki küçük ve bağımsız firmalar için çok büyük fırsatlar sunsa da aynı zamanda bu firmaların büyük riskler almalarını gerektiriyor. Bu nedenle bu firmaların bulabildikleri bütün yardımlara ihtiyaçları var. Özellikle büyük varlıklı yatırımcılara ($300,000 ve üstü) hizmet veren firmalar arasında büyük bir rekabet var. Büyük varlık yönetim firmaları, 6 Büyük Banka* gibi, büyük pazar paylarına sahip ve dahası bu firmalar yapay zeka teknolojilerine benimseyip daha fazla müşteri kazanmak istiyorlar.

* 6 Büyük Banka, Kanada’nın en büyük bankalarını ifade etmek için kullanılan bir tabirdir. Bu bankalar arasında: National Bank of Canada, Royal Bank, Bank of Montreal, Canadian Imperial Bank of Commerce, Scotiabank ve Toronto Dominion Bank yer almaktadır.

Bir diğer yandan, düşük maliyetlere ve mobil kullanım kolaylığına öncelik veren teknoloji düşkünü yatırımcıların tercih ettiği Robo-Danışmanlık platformları, bağımsız yatırım firmaların market paylarının Toronto’da kurulan Robo-Danışmanlık platformu Wealthsimple fintech alanında öncü firmalarından biri. Servetini Silikon Vadisinden kazanan, teknoloji dehası Micheal Katchen 2014 yılında Wealtsimple’ı kurdu. Firma kuruluşundan bu yana toplamda 1 milyar dolar varlık yönetiyor ve 30 binden fazla yatırımcıya ulaşmış durumda.

2016 yılında ise firma farklı bir yöntemle ilerlemeye karar verdi. Küçük ve bağımsız yatırım firmaları ile pazar payı için mücadele etmek yerine, bu firmalara yardım edebilecek yeni bir platform oluşturdu. “Wealthsimple for Advisors” ismi ile yatırım danışmanlarına yönelik olan bu özelleştirilebilen teknoloji, portföy yönetiminden uygunluk denetimine kadar her işlemi yapabiliyor.

Wealthsimple CIO’su Dave Nugget bu iş kollarının hızla büyüğünü belirtiyor.

“Bu platform müşteri ilişkilerinde katma değerli hizmetlere odaklanmak isteyen yatırım danışmanlarının sektörde oluşan ihtiyaçlarını karşılıyor.” diyor. “Sertifikalı finansal planlayıcılara çalışıyoruz.” bu finansal planlayıcıların yatırımcılarının portföyleri yüksek maliyetli yatırım fonlarından ziyade düşük maliyetli ve otomatik BYF’lerden (Borsa Yatırım Fonu) oluşmaktadır.

Finansal planlayıcılar bu platform sayesinde güçlü yanlarına odaklanabilir: emeklilik planı hazırlama.

‘Yöneteceğim hesaplar minimum “$X” miktarda olmalı ve bu yeterliliği sağlayamayan müşterileri geri çevirmek zorunda kalıyorum’ diye belirten varlık yöneticileri de var.” diye ekliyor Dave Nuggets.

Wealthsimple Robo-Danışmanlık platformu, bu tarzdaki firmalara küçük yatırımcılara da hizmet verebilmesi için yüksek varlıklı müşterilere uygulanan stratejileri birebir uygulayan ucuz BYF portföyleri oluşturuyor.

İş yüklerinin fazlalığı nedeniyle katma değeri yüksek hizmetlere zaman ayıramayan danışmanlara, bu süreçleri yapay zeka kullanımı ile otomatize ederek çözüm sunmak isteyen tek firma Wealthsimple değil.

Toronto’da teknoloji startuplarına destek veren Ontario Centres of Excellence’ın CEO’su Tom Corr, siber güvenlikten portföy yönetimine kadar finans sektöründeki birçok ihtiyacı karşılamak için yapay zeka kullanan startupların sayısında artış olduğunu ve Kanada’nın büyük bankalarının, startupların inavosyon konusunda daha iyi pozisyonlandıklarını bildikleri için bu alanlara büyük yatırımlarda bulunduklarını belirtiyor.

“Bankalar her işi kendileri yapmaya çalışmaktansa, erken aşamalarındaki firmalarla ortaklık kurmaktan gayet memnunlar çünkü yetenekli çalışanlar burada” diyen Corr, artık bir çok yeni mezun programcının küçük firmalarda çalışmayı tercih ettiğini de ekliyor.

Boston yakınlarında faaliyet gösteren Rage Framework firmasının kıdemli genel müdür yardımcısı Jim DeWaele; büyük yatırım firmalarının bu yönde yatırım yaptıklarını çünkü varlık yönetimi sektöründe karşılaşılan problemleri çözebilmeleri için teknolojinin çok önemli olduğunu bildiklerini belirtiyor.

Rage, firmalara çok hızlı uygulanabilen esnek yapay zeka çözümleri sunuyor. Sundukları ürünler arasında; elle yazılmış dokümanları okuyabilen, dijitalleştirebilen ve analiz edebilen yazılımlar ve müşterilerin mail yoluyla gönderdikleri sorulara, hızlı ve doğru cevaplar verebilen sohbet robotları bulunuyor.

“Firmalar, tutarlılık ve regülasyonlara uyumluluk göstermekle mücadele ederken, aynı zamanda da bireysel danışmanlarına pozitif müşteri deneyimi oluşturmaları için gerekli esnekliği sağlamakta zorlanıyorlar” diyen DeWaele, yatırım danışmanlarından artık daha ucuza daha çok hizmet vermelerinin beklendiğini, yapay zeka ve diğer teknolojilerin bu konuda yardımcı olabileceğini sözlerine ekliyor.

DeWaele son olarak şunları belirtiyor: ”Konumuz Robo-Danışmanlar değil, konumuz yatırım danışmanlarına ihtiyaçları olan araçları sağlamak.”

The Globe and Mail gazetesinin blog’unda yayınlanan bu yazının orijinal metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Dijital Dönüşüm ve finansal okur-yazarlık ile ilgili diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Burak Arslanpay
İnfina Yazılım A.Ş.
Genel Müdür Yardımcısı