Robo-Danışmanlar ve Yakın Gelecek
Burak Arslanpay
Yaklaşık 5 yıl önce, Betterment ve Wealthfront gibi öncü firmalar ABD’deki geleneksel portföy yöneticileri ile rekabet edecek kadar büyüdüklerinde, robo-danışmanların popülaritesi iyice arttı. Geleneksel bankacılık ürünleriyle kıyaslandığında robo-danışmanlık platformları çok daha düşük maliyetli, tam otonom hizmetler sunmaktaydı ancak bu hizmetler neredeyse hiç insan etkileşimi olmadan veriliyordu.
Bu nedenle birçok geleneksel varlık yöneticisi robo-danışmanları çok önemsememişlerdi. Onları, sadece maliyet duyarlılıkları çok yüksek olan yatırımcıların tercih edeceği ve ekonomi iyi gitmediği zaman müşterilerini ellerinde tutamayacak “kara kutular” olarak görüyorlardı. Yine de, öncü olmak isteyen bazı banka ve yatırım kuruluşları kendilerine ait robo-danışmanlık platformlarını piyasaya sürdüler. Bu girişimlerden bazıları ciddi başarılara imza attılar. Örnek verecek olursak ABD’nin en büyük 2 robo-danışmanlık platformu geleneksel varlık yöneticisi olan Charles Schwab ve Vanguard tarafından kuruldu.
Robo-danışmanlık platformlarındaki insan etkileşiminin eksikliği “kara kutu” olarak görülmelerine neden oluyor ve bu durum robo-danışmanların karşılaştıkları en büyük engel olarak gözüküyor. Ancak Maximilian Gerber ve Christoph Merkle tarafından gerçekleştirilen çalışmaların sonuçları bu engelin gözüktüğü kadar büyük olmadığı yönünde. 114 kişinin katılımı ile gerçekleşen araştırmada, katılımcılar ilk olarak insanların robo-danışmanlara karşı tutumlarını anlamak amacıyla hazırlanmış anket sorularını cevapladılar. Araştırmanın ikinci aşaması olan deneyde ise katılımcılardan paralarını bir makineye veya insan danışmana teslim etmeleri istendi. Sonrasında, insan veya makine danışmanlar bu paralarla birkaç sefer hisse ve bono yatırımı yaptı. Katılımcılara yatırımlarının getirilerini gösterildikten sonra deneye başladıkları danışmanlarla devam etme veya diğer danışmana (insan veya robot) geçiş yapma hakkı verildi. Katılımcıların yaptıkları tercihler, insanların gerçekten robo-danışmanları kullanarak yatırım yapmaya karşı isteksiz olup olmadıkları ve robo-danışmanlara karşı duydukları güveni insan danışmanlara göre daha hızlı kaybedip etmedikleri konusunda araştırmacılara bilgi verdi.
Araştırmanın sonuçlarını özetlemeden önce, bir uyarıda bulunmam gerekiyor. Tecrübelerime göre genç yatırımcılar daha yaşlı yatırımcılara kıyasla bilgisayar tabanlı yatırım teknolojilerine çok daha sıcak bakıyor. Ancak şu anda, dünyadaki toplam özel varlığın büyük bölümü daha yaşlı (50 yaş ve üstü) yatırımcıların elinde bulunmakta. Gerçekleştirilen deneyde ise katılımcıların yaş ortalaması 22.8'di. Bu nedenle deneyin sonuçları bir nebze robo-danışmanların lehine çıkmış olabilir. Ancak önümüzdeki yıllarda, dünyadaki birikimlerin genç nesle transfer olacağı göz önünde bulundurulduğunda, bu deneyin sonuçlarının yakın geleceğe ışık tuttuğu söylenebilir.
Yapılan çalışmada katılımcıların yatırımlarında insan veya robot danışman tercih etmek olasılıklarının eşit olduğunu saptanmıştır. Yatırımcıların robo-danışmanlara karşı tutumu hakkında yapılan ankete göre; yatırımcıların, insan danışmanların nitel bilgi toplama ve aşırı durumları yönetmede daha başarılı olduklarına inanmalarına rağmen, robo-danışmanların daha yüksek getiri sağlayacaklarına inandıkları ortaya çıkmıştır. Daha yüksek getiri elde etme beklentisi katılımcıların robo-danışmanlar aracılığıyla yatırım yapma isteklerini artırmış gibi gözüküyor. Bu nedenle deney sırasında, özellikle robo-danışmanların insan danışmanlara göre daha iyi performans gösterdikleri dönemlerden sonra, yatırımcılar robo-danışmalara hucum ettiler.(aynı gerçek hayatta olduğu gibi yatırımcılar geçmiş getirilerin peşinden gidiyorlar). Ancak insan danışmanların robo-danışmanlara göre daha yüksek performans sergiledikleri dönemlerden sonra katılımcılar insan danışmanlara yüksek oranda geri dönmediler. Katılımcılara yatırımlarının getirileri gösterildikten sonra robot danışmandan insan danışmana ve insandan robot danışmana geçmek isteyen katılımcıların arasında anlamlı farklılıklar oluşmadı.
Kısacası, yeni nesil yatırımcıların birikimlerinin insan danışmanlar yerine robo-danışmanlar tarafından yönetilmesinden son derece mutlu oldukları gözükmektedir. Robo-danışmanlar gerçek sınavını bir sonraki “ayı piyasasında” vereceklerdir. Şimdilik robo-danışmanlar varlık yönetimindeki market paylarını artırmaya oldukça hazır gözüküyor.
Joachim Klement’in paylaştığı blog yazısının orijinal metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Fintech, dijital dönüşüm ve finansal okur-yazarlık hakkındaki diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Burak Arslanpay
İnfina Yazılım A.Ş.
Genel Müdür Yardımcısı