Corona ve Piyasalar
Burak Arslanpay
Son haftalarda borsanın volatilitesinde — yani hisse senetlerinin fiyatlarının iniş çıkışlarında- çok ciddi artış gözlemliyoruz. Bu dalgalanma hepimizin de bildiği gibi Corona virüsünün (COVID-19) global ekonomi üzerindeki etkisiyle ilgili.
Bu piyasa hareketlerini yatırımcılar için daha bilinçli bir perspektife oturtmak için son 50 yıldaki salgınları ve bu salgınların sermaye piyasalarındaki etkilerini inceledik.
Salgınlar Borsayı Nasıl Etkiler?
Genel olarak bulaşıcı salgın hastalıklar ekonomi ve piyasalar üzerinde geçici bir etkiye sahiptir. Hızla uygulamaya konulan sınırlama önlemlerini göz önünde bulundurursak karantinaların ve seyahat kısıtlamalarının sonsuza kadar sürmesi pek olası değildir. Bu durum ekonomik büyümeyi yavaşlatacak olsa da geçici olacaktır.
Tarihsel olarak salgınların ekonomi üzerinde geçici etkisi olduğunu gözlemliyoruz. Finansal piyasalar, korkuların artması ve ekonomik tahminlerin revize edilmesi nedeniyle ani tepkiler gösterir. Bununla birlikte hem ekonomiler hem de pazarlar üzerindeki etkisi kısa ömürlü olma eğilimindedir.
Son 50 yıla baktığımızda, çoğu durumda ABD piyasaları yeni bir bulaşıcı hastalık salgının ortaya çıkmasından sonraki altı ay içinde artış göstermiştir. Aynı durum aynı küresel piyasalar için de geçerlidir ve aynı altı ayın içinde ortalama %8 yükseliş gerçekleşmiştir.
SARS’ın Çin’in ekonomik büyümesine olan etkisine bakarsak SARS salgını sonrasında GSYİH’nın kabaca% 2 oranında azaldığını gözlemliyoruz. Yine de, altı ay sonunda salgından önceki seviyesine geri dönmüştür.
Bu Sefer Farklı Olabilir Mi?
COVID-19 söz konusu olduğunda hala birtakım bilinmeyen durumlar var, bu nedenle bu salgının etkisi kesin değil.
Dünya ekonomileri hiçbir zaman olmadığı kadar birbirine bağlı ve bu salgının merkez üssü olan Çin, küresel tedarik zincirimizde büyük rol oynuyor. Diğer ülkelerin ne kadar iyi hazırlandığını veya nasıl etkileneceklerini de henüz kesin olarak bilmiyoruz. Ayrıca bu salgının ekonomi genelindeki diğer riskleri nasıl artırabileceğini de tam olarak bilmiyoruz.
Ancak, geçmişi bir rehber olarak kullanırsak, önceki bulaşıcı hastalık salgınlarından kaynaklanan piyasa etkisinin geçici olma eğiliminde olduğunu görebiliriz.
Yatırımcılar Ne Yapmalı?
Bir yatırımcının piyasa belirsizliği karşısında yapabileceği en önemli şeylerden biri, portföyünün doğru risk seviyesinde olmasını sağlamaktır.
Yatırım yapmayı planladığınız süre kısaysa, portföyünüz zaten düşük bir risk seviyesinde olmalıdır. Düşük riskli portföyler, salgın hastalıklarla ilgili olsun olmasın, piyasadaki dalgalanmalardan korunmanıza yardımcı olur. Daha uzun süreli yatırım yapmayı planlayan yatırımcılar için en iyi eylem ise uygun risk düzeyinde kalmak ve korku temelli değişiklikler yapmamaktır.
Piyasalarda ne zaman iyi ne zaman kötü bir gün olacağını asla tam olarak bilemeyiz. 1993 ve 2013 yılları arasında S&P 500'ün ortalama yıllık getirisi % 9.2 idi. Ancak, bu süre zarfında piyasanın en iyi 10 gününü kaçırmış olsaydınız, yıllık getirileriniz kabaca yarıya, yani % 5,4'e düşecekti. Dolayısıyla piyasaların iyi günlerinde pozisyon sahibi olmanın oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Korkutucu finansal haber başlıklarından etkilenmemek çok mümkün değildir. Yatırımlarınız için en iyisini yaptığınızdan emin olmak için okuduğunuz haberleri nasıl yorumladığınıza dikkat edin. Uzun vadeli yatırım başarısı için en iyi yol bu 3 adımı gerçekleştirmektir:
1) Hedefleriniz için doğru miktarda risk alın.
2) Tasarruf etmeye devam edin.
3) Planınıza bağlı kalın.
Betterment tarafından paylaşılan yazının orijinal metnine buradan ulaşabilirsiniz.
Fintech, dijital dönüşüm ve finansal okur-yazarlık hakkındaki diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Burak Arslanpay
İnfina Yazılım A.Ş.
Genel Müdür Yardımcısı