Finansal Teknoloji Şirketleri ile Kurulan İş Birlikleri
İnfina Yazılım Ürün Lideri & Öneriver Kurucu Ortağı Haluk Özek, Türkiye Kuru7msal Yatırımcı Yöneticileri Derneği tarafından yayınlanan Kurumsal Yatırımcı Dergisi Temmuz 2024 sayısı için kaleme aldı.
Yatırım dünyasının geliştiği ve genişlediği günümüz, bireysel yatırımcılara giderek daha çok seçenek ve fırsat sunuyor. Tematik yatırım ürünlerinden yurtdışı piyasalara çok çeşitli yatırım yapma imkanı sunan bu evrende yatırımcılar, fırsatlardan yararlanmak istiyor. Finans kurumları ise müşterilerinin artan taleplerini karşılamak ve rekabette öne çıkmak için özellikle mobil uygulamalar tarafında hızla kendilerini geliştiriyor.
Finans kurumlarının mobil uygulamalarında sunacakları hizmetlerin geliştirilmesi konusunda alanında uzman finansal teknoloji şirketleri ile giderek daha fazla başarılı iş birlikleri yaptığını gözlemliyoruz. Bu yazımda bu tür iş birliklerinin başarısında kritik öneme sahip olduğunu düşündüğüm, iş birimi, UX, veri ve geliştirme alanlarını kapsayan bütüncül yaklaşımdan bahsedeceğim.
Öncelikle finans kurumlarının müşterilerine verilen hizmetlerin çok katmanlı olduğunu belirtmekte fayda var. Tek bir “doğru” deneyimin olmadığı bu dünyada kurumların müşterilerine yaklaşımı, hangi tip müşterilerini odak noktasına koydukları ve kurumun orta-uzun vadeli hedefleri gibi etkenler devreye giriyor. Dolayısıyla finansal teknoloji şirketlerinin öncelikle hizmet verdikleri kurumu iyi tanımaları ve sunacakları hizmeti beraber şekillendirmeleri gerekiyor.
Yukarıda belirttiğim gibi farklı hedefleri olan finans kurumları birbirleriyle rekabet içindeler ve bu rekabet ortamında hem farklılaşmaları hem de müşterilerine en iyi deneyimi sunmaları gerekiyor. Bu noktada, kurumun geliştirme iş ortağı olacak finansal teknoloji şirketinin iş biriminin yetkinliği ön plana çıkıyor. İş biriminin öncelikle sunulan finansal hizmete hakim olması gerekiyor. Bu sayede paydaşlarıyla ortak değerlendirme yapabiliyorlar. Örneğin bir emeklilik şirketine robo-danışmanlık hizmeti sağlayacak finansal teknoloji kurumunun bireysel emeklilik fonlarının işleyiş kurallarına hakim olması, süreçlerin daha kaliteli ve hızlı ilerlemesini sağlıyor. Bazı örneklerde (özellikle bankalarda) kurumların kendilerine özel ürünleri de olabiliyor. Finansal teknoloji şirketinin iş biriminin, kendine has bir kural seti olabilen bu ürünleri de doğru analiz edebilecek seviyede bilgi ve deneyim sahibi olması büyük önem taşıyor. İş biriminin mevzuat takibini, sundukları hizmet doğrultusunda yorumlamasını ve gerektiği durumlarda hızlı bir şekilde güncellemelerin geliştirilmesini sağlamaları ayrı bir sorumluluk alanı olarak öne çıkıyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda güncellenen yatırım fonlarına uygulanan stopaj oranları konusunda tüm yatırım fonu alım-satım hizmeti veren kurumlar ve iş ortakları hızlı bir şekilde aksiyon almak zorunda kalmıştı. Son olarak da finansal teknoloji şirketinin iş biriminin, dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmesi ve bu gelişmeler ile hizmet verdikleri finans kurumlarının gelecek hedeflerini arasında doğru bağlantıları kurması gerekiyor. Finans kurumlarının müşterilerine sunulan her yatırım ürününün aslında yaşayan ve gelişen bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu bağlantıların finans kurumlarının orta-uzun vadeli hedefleri için ne kadar kritik olduğu da anlaşılıyor.
Kullanıcı deneyimi hangi noktada devreye giriyor?
Finans kurumlarının birbirlerinden farklılaşarak müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için yarıştıkları bir ortamda kullanıcı deneyiminin etkisi ise oldukça kritik. Sunulan finansal hizmetin deneyimi, bir müşterinin o hizmeti kullanıp kullanmama, kullanıyorsa da devam edip etmeme kararını şekillendiriyor. Yukarıda belirttiğim gibi net bir “doğru” deneyim olmadığı gibi, farklı kurumlar farklı müşteri kitlelerini odağına alıyor. Örneğin bir yatırım bankası nitelikli olarak değerlendirilebilecek bir yatırımcı kitlesini hedeflerken başka bir banka, finansal okur-yazarlık seviyesi düşük kitleleri odağına alabiliyor. Bu durumda ilk banka sunduğu yatırım ürünlerinde oldukça detaylı ve derinlemesine bilgi verirken diğer banka deneyimi basitleştirip müşterilerin pürüzsüz bir şekilde işlem yapmasını sağlamaya çalışıyor. Finansal teknoloji firmasındaki UX ekibinin iş birimi ile çalışarak finans kurumunu tanımaları işte bu yüzden çok kritik. Kurumun tasarım dilinden başlayan ve hedeflerine uzanan bu kapsamda UX ekibi sürekli olarak iş birimi ve hizmet verdiği finans kurumunun UX ekibi ile çalışarak hem müşteri yolculuğunu hem de tüm ekranları tasarlıyor. Bu sayede hem geliştirilen ürünün tüm süreçlerinin sağlıklı ilerlemesi hem de kurumun müşterisi ile istediği deneyimde buluşarak en bütüncül hizmeti sunması mümkün oluyor.
Verinin kritik rolü
Müşteriye sunulan hizmetin hem kalitesinin hem de müşteri özelinde farklılaşmasının temelinde veri yatıyor. Finansal hizmetlerde müşteri verisi ve piyasa verisi farklı kaynaklardan alınıyor. Örneğin bir bankanın yatırım fonu yatırımı yapan bir müşterisi farklı döviz birimlerindeki fonlardan oluşan fon portföyünün performansını incelerken ilgisini çeken farklı fonların ve endekslerin getirilerini karşılaştırmak isteyebiliyor. Hem müşterinin stoğundan hem de TEFAS ve KYD gibi kaynaklardan toplanıp konsolide edilerek müşteri ile paylaşılan bu verinin doğru olması, sürekli ve düzenli olarak güncellenmesi tüm finans kurumlarının en hassas oldukları noktalardan biri diyebiliriz. Bu bağlamda finansal teknoloji kurumunun veri birimine ciddi bir sorumluluk düşüyor. Kurulan entegrasyonların kalitesi ve veri biriminin sağladığı stabilite ve esneklik, sunulan hizmetlerin yapı taşını oluştururken gelecekte sağlanabilecek yeni hizmetlere de ışık tutuyor.
Geliştirme ekibi sadece bugün değil, yarın için de önemli:
Hizmet sağlayıcısı finansal teknoloji kurumunun geliştirme ekibinin yetkinlik seviyesi ve deneyimi, elbette ki başarının en belirleyici faktörlerinden bir tanesi. Farklı kurumlar farklı teknolojiler kullanıyor ve farklı yürütüm süreçleri izliyor. Bu bağlamda finansal teknoloji kurumunun hem farklılaşan ve sürekli gelişen teknoloji ihtiyaçlarına hakim olması hem de yeterli esnekliği sağlayabilmesi büyük önem taşıyor. Finans alanında deneyimli bir geliştirme ekibi yalnızca şu anın ihtiyaçlarına yönelik değil, gelecekte karşılaşılabilecek şartlara uygun bir mimariyi ve yapıyı öngörerek çalışıyor. Bu da minimum sorun ve maksimum performansla çalışan, üzerine yeni özelliklerin kaliteli ve hızlı bir şekilde eklenebildiği ürünleri mümkün kılıyor.
Peki finans kurumları açısından belli ürünleri finansal teknoloji şirketleriyle iş birliği yaparak geliştirmek avantajlı mı? Finansal teknoloji şirketleri, finansın belli alanlarına yoğunlaşıp bu alanlarda uzmanlaşmaları, kadrolarının kendi alanlarına hakim nitelikli kişilerden oluşması, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edip Türkiye şartlarına uyarlayarak sunmaları ve odaklanmalarının bir sonucu olarak sunabildikleri kalite, hız ve esneklik sayesinde işbirliği yaptıkları kurumlara değer katıyorlar. Finans kurumları ve finansal teknoloji şirketleri arasındaki iş birliklerinin giderek arttığını gözlemliyoruz. Örnek verecek olursak, 2018 yılında kurduğumuz Öneriver’in bugün bankalar, portföy yönetim şirketleri, aracı kurumlar, bireysel emeklilik şirketleri ve bir borsadan oluşan 13 müşterisi var. Alanında uzman iş birimi, UX ve geliştirme ekiplerinden 18 kişilik bir kadrosuyla Öneriver olarak, veri alanında İnfina Yazılım’ın i-Suite ekibi ile yaptığımız başarılı işbirliğinin de sayesinde yukarıda bahsettiğim tüm faydaları, bütüncül yaklaşımımız sayesinde müşterilerimize sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.