Sermaye Piyasaları Yatırım Yönetimi Teknolojilerinde Yeni Nesil Uygulamalar
Artık Her Şey Gerçek Zamanlı Olacak
İnfina Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Burak Arslanpay, Sermaye Piyasaları Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan Sermaye, Tarım Piyasalarımız ve Sürdürülebilirlik Bülteni – 1 için kaleme aldı. Bültenin tamamına ulaşmak için tıklayın.
Finansal teknolojilerin hızla geliştiği son dönemde varlık yönetimi (wealthtech) kavramı yeni bir kategori olarak önümüze çıkıyor.
Varlık yönetimi teknolojilerinin geleneksel mimarisi ön ofis ve operasyon sistemlerinin ayrılmış olduğu bir yapıya dayanır. 2000-2010 yılları arasında bu yapı aynı zamanda yatırım ürünlerine özel ayrımlara da sahipti, hisse senedi, sabit getirili ürün operasyonları gibi. 2010 yılından sonra tüm varlık sınıflarına ve hatta daha karmaşık ve geleneksel olmayan ürünlere de yatırım yapılabilmesi, kayıt ve takip düzenlemelerinin artması portföy yöneticilerinin portföy varlıklarını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaya başladı. Bu değişikliklerin bir sonucu olarak, eski sistemlerin üzerindeki yük daha belirgin hale geldi ve bu nedenle, varlık yönetiminde büyümenin devam etmesi için bu sorunlara odaklanmak ve bir dereceye kadar evrim geçirmek kaçınılmaz hale geldi.
Geleneksel varlık yönetimi süreci portföy/varlık yöneticisinin gün başındaki toplam portföy durumunu alarak başlamaktaydı. Gün içinde odaklandığı sermaye piyasası araçlarında yatırım yönetimi yaptıktan sonra gün sonunda işlemler toplanır, ardından vergi, komisyon ve masraf gibi operasyon süreçleri tamamlanır. Muhasebe ve değerleme ile birlikte yaklaşık 18 saatlik bir döngü sonunda gün başı pozisyonlar ertesi gün için portföy yöneticisinin önüne çıkar. Tüm bu süreç içinde risk, yoğunlaşma riski ve mevzuata uyum gibi konularda gün sonundan sonra kontrole tabii olur. Çok geleneksel bir süreç olan varlık yönetimi de artık teknolojinin hızından ve etkinliğinden faydalanmaya başlıyor.
Yatırım Kayıt Defteri (YKD) ve Portföy Yönetiminde Modern Teknoloji; (IBOR; Investment book of record)
Yatırım dünyası karmaşıklaştıkça, yatırım yöneticilerinin ihtiyaçları da artıyor. Portföylerin anlık takibi ve risklerin gerçek zamanlı kontrolü, başarılı yatırımlar için kritik önem taşıyor. Bu noktada, Yatırım Kayıt Defteri (YKD) devreye giriyor.
YKD (IBOR) Nedir?
YKD, varlık yöneticilerinin yatırımlarına ilişkin işlemleri gün içi olarak kaydedildiği bir sistemdir. Geleneksel muhasebe sistemlerinin aksine, YKD işlemleri günü içinde gerçek zamanlı olarak portföy durumunu her açıdan yansıtır. Bu sayede yatırım yöneticileri, portföylerinin anlık durumunu görebilir ve yatırım kararlarını daha bilinçli bir şekilde alabilir.
IBOR veya YKD, herhangi bir varlık sınıfı için tüm işlemlerin yaşam döngüsünü desteklemek üzere geliştirilir. Yatırım süreciyle ilgili tüm görevleri işlemek üzere programlanan IBOR, değişiklikler ve güncellemeler meydana geldikçe tepki verir. Ön ve arka ofis artık sürekli olarak senkronize edilir. Tüm ön ve arka kullanıcıların gereksinimlerini karşılayan ve uyumluluk ve düzenleyici raporlamayı destekleyen tamamen yeni bir yazılım altyapısının oluşturulmasını içerir. Bu kavramları biraz daha derinlemesine inceleyelim;
IBOR veya YKD altyapısına sahip yazılımlar genellikle şu yetenekleri sağlar:
- Tüm varlık sınıfları için merkezi portföy görünümü: IBOR (YKD) altyapısı, yatırım yöneticilerinin hisse senetleri, tahviller, yatırım fonları, emtialar ve türevler dahil olmak üzere tüm yatırım varlıklarını tek bir yerde görmelerini sağlar. Bu, yatırımcıların yatırımlarının performansını daha iyi değerlendirmelerine ve genel risklerini daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanır.
- Gerçek zamanlı veri: IBOR özelliğine sahip uygulamalar, yatırım yöneticilerine yatırımlarıyla ilgili gerçek zamanlı veri akışı sağlar. Bu, yatırımcıların piyasa hareketlerine hızla tepki vermelerini ve yatırım kararlarını en güncel bilgilerle vermelerini mümkün kılar.
- Otomasyon: IBOR özelliğine sahip yazılım, manuel veri girişini azaltarak ve iş akışlarını otomatikleştirerek yatırım yöneticilerinin zamanından tasarruf sağlar. Bu, yatırım yöneticilerinin yatırım araştırması ve karar verme gibi daha stratejik görevlere odaklanmalarına olanak tanır.
- Gelişmiş raporlama: IBOR yeteneğine sahip uygulama, yatırım performansı, risk analizi ve uyumluluk dahil olmak üzere çeşitli konularda kapsamlı raporlar sunar. Bu raporlar, yatırım yöneticilerinin yatırımlarının performansını izlemelerine ve yatırım stratejilerini buna göre uyarlamalarına yardımcı olur.
Bu sayede daha etkin karar süreçleri sağlayan bu altyapı, risk ve performans takibini gerçek zamanlı yönetilmesini sağlar. Sadece varlık yöneticisi için değil, kurum için ve gerekirse kurum dışı düzenleyici paydaşların da bu takibi rahat yürütmesi sağlanır. Düşen operasyon ve işletme maliyetleri varlık getirilerine de doğrudan yansıması beklenir.
Gelişmiş IBOR teknolojisi, yatırımcıların portföylerini daha etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur. Örneğin, bir hesapta yapılan bir itfa işlemi, güncel bir IBOR ile portföy analizlerinde hemen gösterilebilir. Ayrıca, IBOR’u destekleyen verilerin temiz tutulması, veri doğruluğunu artırır ve manuel iş yükünü azaltır.
IBOR Teknolojisinin Gereksinimleri
IBOR teknolojisinin etkin bir şekilde çalışabilmesi için belirli teknolojik gereksinimlerin karşılanması gerekmektedir. Bu gereksinimler, sistemin doğruluğunu, güvenilirliğini ve verimliliğini artırmak için kritik öneme sahiptir. IBOR teknolojisinin başlıca gereksinimleri:
1. Veri Entegrasyonu ve Yönetimi
IBOR sistemleri, çeşitli kaynaklardan gelen verileri entegre edebilmelidir. Bu, farklı yatırım araçları, piyasa verileri ve müşteri bilgileri gibi çeşitli veri setlerinin tek bir platformda toplanmasını gerektirir. Veri entegrasyonu, sistemin doğruluğunu ve tutarlılığını sağlamak için önemlidir.
2. Gerçek Zamanlı İşleme Kapasitesi
Yatırım kararlarının anında alınabilmesi için IBOR sistemlerinin gerçek zamanlı veri işleme kapasitesine sahip olması gerekmektedir. Bu, yatırımcıların piyasa hareketlerine hızlı bir şekilde tepki verebilmelerini sağlar ve potansiyel fırsatları kaçırmamalarını temin eder. Gerçek zamanlı işleme için farklı altyapılar kullanılabilir ama en etkin kullanım olay tabanlı işleme (event driven process) altyapılarıdır.
3. Güvenlik ve Uyumluluk
IBOR sistemleri, yüksek güvenlik standartlarına sahip olmalıdır. Veri güvenliği, yatırımcı bilgilerinin korunması ve yetkisiz erişimlerin önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca, IBOR sistemlerinin yerel ve uluslararası düzenlemelere uyumlu olması gerekmektedir.
4. Kullanıcı Dostu Arayüz IBOR sistemlerinin kullanıcı dostu bir arayüze sahip olması, yatırımcıların ve finansal analistlerin sistemi etkin bir şekilde kullanabilmelerini sağlar. Kullanıcı dostu arayüzler, karmaşık veri setlerinin kolayca anlaşılmasını ve analiz edilmesini mümkün kılar.
5. Yüksek Performans ve Ölçeklenebilirlik
IBOR sistemleri, yüksek performanslı ve ölçeklenebilir olmalıdır. Bu, sistemin artan veri hacmi ve kullanıcı sayısı ile başa çıkabilmesini sağlar. Yüksek performans, sistemin hızlı ve verimli çalışmasını temin ederken, ölçeklenebilirlik gelecekteki büyüme ve genişleme ihtiyaçlarını karşılar.
IBOR Teknolojisinin Geliştirilmesi
Sonuç olarak, IBOR teknolojisinin gereksinimlerinin karşılanması ve bu teknolojinin sürekli olarak geliştirilmesi, yatırım yönetimi ve finansal kurumlar için büyük faydalar sağlar. Bu, yatırım kararlarının daha bilinçli ve etkili bir şekilde alınmasına olanak tanır.
Tüm bu teknolojik gereksinimleri aynı anda ve etkin bir şekilde bir araya getirmek de iyi bir fintech, wealthtech şirketinin yetkinliğine girer. Bundan 10 sene önce gerek altyapı gerekse teknolojik düzey bu karmaşıklıkta bir sistemi sürekli çalışır tutmayı çok zorlaştırmaktaydı. Ancak geldiğimiz teknolojik altyapı ve yapay zeka kullanım seviyesi bu sistemleri geliştirmeyi ve sürdürmeyi kolaylaştırmaktadır. Örneğin olaya dayalı teknolojiler (event driven) artık çok daha yaygın ve kullanışlı modeller haline gelmiştir. Diğer bir altyapı gelişimi de Bulut Tabanlı çözümler dir. IBOR sistemlerinin bulut tabanlı çözümlerle desteklenmesi, veri depolama ve işleme kapasitesini artırır. Bulut tabanlı çözümler, esneklik ve maliyet etkinliği sağlar. Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileri, IBOR sistemlerinin veri analiz yeteneklerini geliştirir. Bu teknolojiler, yatırım kararlarının daha doğru ve hızlı bir şekilde alınmasına yardımcı olur. API entegrasyonları, IBOR sistemlerinin diğer finansal sistemlerle kolayca entegre olmasını sağlar. Bu, veri akışını ve iş süreçlerini optimize eder.
Dijital dönüşüm ve gelecek; Yatırım firmaları, geleneksel sistemlerden IBOR’a geçiş yaparken, dijital dönüşüm stratejilerini de gözden geçirmeye başlıyor. Bu süreç, sadece teknolojik bir geçiş değil, aynı zamanda organizasyonel değişimi de içerir. Yatırım firmalarının, teknolojik gereksinimleri karşılarken aynı zamanda iş süreçlerini de uyumlu hale getirmeleri önemlidir.
Sonuç olarak, IBOR’un etkin kullanımı, doğru teknolojiye yatırım yapmakla mümkündür. Doğru sistemler, yatırım yöneticilerine, portföy yönetiminde ihtiyaç duydukları esnekliği ve doğruluğu sunar, bu da uzun vadede daha başarılı yatırım sonuçları elde etmelerini sağlar.